Minik dostumuzla geçireceğimiz uzun yıllar içinde belki de en heyecan verici, en unutulmaz zamanlar evimize ilk geldiği günlerdir. Unutmamalıyız ki evimizde yeni bir canlıyla birlikte yaşamaya başlamak bizim için ne kadar önemli bir değişimse, minik dostumuz için de yeni bir çevreye ayak uydurmak o kadar önemli ve zorlu bir deneyimdir. Bu geçiş dönemini olabildiğince kolay ve kötü sürprizlerle karşılaşmadan tamamlayabilmek için, minik dostumuzun eve gelişi için gerekli hazırlıkları yapmalıyız.
Evimizin bir bölümünü, uyuma veya beslenme gibi ihtiyaçlarını giderebileceği şekilde düzenlemeliyiz. Tasma, mama kabı, suluk gibi gerekli eşyaları mutlaka minik dostumuz eve gelmeden önce edinmeliyiz. Çoğu hayvan için, tıpkı çocuklu evlerde önlem aldığımız gibi kazalara karşı evimizi güvenli hale getirmeliyiz. Zararlı olabilecek kimyasal maddeler ve bitkiler, elektrik kabloları ve kırılabilecek eşyaların yerlerini ulaşamayacağı şekilde değiştirmeliyiz. Açık bırakılan pencerelere mutlaka tel koymalıyız.
Serbest dolaşıma bıraktığımız hayvanlar, diğer hayvanlarla kavgalar, trafik kazaları, bulaşıcı hastalıklar gibi faktörler açısından birincil tehlike grubunda yer alırlar, sonuç olarak ortalama yaşam süreleri evde beslenen hayvanlara görece ciddi ölçüde düşüktür. Özgürlüğünü de kısıtlamak istemediğimiz dostumuzu evden dışarı çıkarmak istiyorsak, dışarıda olduğu sürece nerede olduğunu takip etmeli, kendini koruyabilecek yaşta ise dışarıya çıkarmalıyız. Bir şekilde tanınmasını sağlayacak şekilde işaretlenmiş olmasına ( ID çipi, adres ve genel bilgiler içeren tasma vb.) dikkat etmeliyiz. Hastalıklara karşı tüm aşılarının tam olduğuna emin olmalıyız.
Eğer minik dostumuzun evin belirli bölgelerinde bulunmasını istemiyorsak, eğitimine mümkün olan en kısa zamanda başlamalı, uzak kalması gereken bölgeleri öğrenene kadar da bu alanlarda önlem almalıyız. Minik dostumuzun uyuması için evin bir alanını ona ayırırken, bu alanın bizim çok fazla kullanmadığımız bir köşede olmasını sağlamalıyız.
Minik Dostunuzu Çocuklarla Tanıştırma
Çocuklar genellikle yavru köpeğe ya da kediye çok dikkatli davranılması gerektiğini anlayamazlar. Çocuklara yavruların hassas, ilgi ve sevgiye muhtacı olan canlı varlıklar olduklarını öğretmeliyiz. En ufak bir çocuk bile yavru kedinizin ya da köpeğinizin yanında dev gibi kaldığı halde, en uysal köpeklerin veya kedilerin dahi sivri dişleri ya da tırnakları olup korktuklarında kendilerini korumak amacıyla ısırabildiklerini ve tırmaladıklarını çocuklara hatırlatmalıyız. Sorumlu bir yetişkin daima yanlarında olarak, onlara rehberlik etmeliyiz. Minik dostunuzu eve getirdiğinizde, çocukların sabit bir yerde oturmaları ve yavrunun kendilerine gelmesine izin vermeleri daima iyi bir fikirdir.
Çocuklarınıza yavrunuzu doğru olarak nasıl kaldırıp tutacaklarını muhakkak öğretmeliyiz ve onlara köpeğin kuyruğunu ya da kedinin kulağını çekmemelerini, onları sıkıştırmamalarını ve özellikle onlara vurmamalarını , onlara karşı hızlı bir şekilde tehtid edici ses ya da hareketlerde bulunmamalarını hatırlatmalıyız.