Uzun bacaklı, orta boyutlarda ve kaslı bir gövdesi vardır. Kemik yapısı sağlam olan Sokoke yavrularının doğumdan sonraki gelişmesi oldukça yavaştır. Tam olarak seksüel erişkinliğe 1,5 – 2 yıl gibi bir sürede ulaşırlar. Gövdesi zarif, çok kaslı olmasına karşın şişman değildir. Arka bacakları, ön bacaklarından yüksektir. Kulaklar yanlara doğrudur ve kafası kulakların arasına yerleşmiş gibi görünür. Yanak kemikleri belirgindir. Burun orta uzunlukta ve düzdür. Orta büyüklükteki kulakları kafası ile uyumludur ancak geniş görünür. Kulak kenarın başlayarak göze doğru paralel olarak uzanan çizgiler yüze farklı bir anlam kazandırır. Kulakları her zaman dikkat kedilmiş gibi diktir. Gözler badem şeklinde ve buruna doğru yatık yerşelmiştir. Kehribar ve açık yeşil renkte olabilen gözleri koyu renkli tüyleri ile uyumludur. Kuyruğu da vücut yapısına orantılı, ince ve uzundur. Oldukça kısa, alt tabakadan yoksun kürkü karakteristik özelliğidir. Danimarkada yetiştirilen ilk jenerasyondaki Sokoke’lerde kürkünün ince olması nedeniyle soğuk havalarda enfeksiyonlara karşı hassasiyet görülmüştür. Günümüz Sokoke’lerinde ise bu sorun yapılan aşılama ve bağışıklık sistemini güçlendirici genetik çalışmalar ile elimine edilebilmiştir. Yinede soğuk havalarda üşüyebilir.
Karakteri
Sevgi dolu bir kedidir. Aktif, zeki ve meraklı olan Sokoke suyla oynamaya bayılır. Çok iyi yüzebildiği gibi çok iyide tırmanabilir. Konuşkan, kibar ve iyi dost olan bu ırk, köpek, kedi ve diğer petlerle iyi anlaşırlar. Her zaman sahibinin yanında olmak ister. Özellikle kucakta oturmak ve kendini okşatmaktan mutlu olur. Eve gelen yabancı arkadaşlardan hoşlanır. Beden dilini ve sesini çok iyi kullanabilen Sokoke şov yapmayı ve izlenmeyi çok sever. Sahibinin ruh halini algılayabilen ve yansıtabilen bu kediler sahibi mutsuz ise, mutsuz olabilen oldukça duyarlı kedilerdir.
Renkleri
Tekir desende olan tüyleri, açık kahveden koyu kestaneye kadar tüm renklerde olabilir.
Tüy Bakımı
Kısa olan parlak ve ipeksi tüyler oldukça elastiktir. Fazla tüy bakımı gereksinimi yoktur. Haftada bir kez yapılan fırçalamalar yeterlidir.
Kökeni
Afrika’da Kenya’nın Watamu kasabasında yaşayan vahşi doğa bilimcisi Jeni Slater tarafından keşfedilmiştir. Jeni Slater tarafından, Hint okyanusu’ nun sahil kesimindeki Arabuke Sokoke yağmur ormanlarının arka kısmında yer alan hindistan cevizi bahçelerinde bulunanan bu sevimli, zarif, Afrika tekir kedisinin tüm evcil kedilerin ataları olduğuna inanılmaktadır. Daha sonra 1984 yılında Gloria Moeldrup tarafından bir çit olarak Danimarkaya götürülmüş ve yetiştirilmiş olan bu ırk 1992 yılında kayıtlara (FIF) geçirilmiştir.