Obezite sadece insanlarda görülen bir sağlık sorunu değildir. Tıpkı insanlar gibi hayvanlar da obez olabilir. Çoğu kedi sahibi kedilerinin şişmanlamış halini daha çok beğeniyor olsa da, aslında kedilerinin büyük sağlık problemleri ile karşı karşıya olduğunun farkında değillerdir.
Kedimin obez olup olmadığını nasıl anlarım?
*Kedimizin ideal kilosundan en az %20 fazla olması şeklinde ifade edilebilir. Kedimizin ideal kilosunu saptamak insanlarda olduğu gibi kolay değildir. Hayvanlarda insanlardakinden farklı olarak beden kitle indeksi ölçümü yapılamadığından, ırklar arası farklılıklar (Bir Tekir, bir Siyam kedisinden daha ağırdır) söz konusu olduğundan Vücut kondisyon skoru baz alınarak obezite teşhisi konulabilir.
*Kedilerin normal bir simetrisi vardır. Arkadan baktığınızda yuvarlak bir görüntüyle karşılaşıyorsanız, kafası vücuduna göre çok küçük duruyorsa ve hayvanın vücudu çok yuvarlaksa artık o kedi obez demektir.
Obezitenin ana nedenleri ;
*Çok fazla gıda tüketimi. ( tıpkı diğer memelilerde olduğu gibi…) Birçok kedinin yemeği her zaman ulaşabileceği yerdedir ve ne zaman yemek yemek istese mama kabına gidip yemek yiyebilir. Bu şekildeki beslenme tek başına obeziteye neden olabilecek çok büyük bir faktördür.
*Genetik olarak yatkınlık. Çok az yemek yese, çok fazla hareket etse bile, hayvanın metabolizması iyi çalışmıyorsa, kolaylıkla kilo alabilir.
*Hormonal dengesizlikler. Kısırlaştırılmış bir kedide olduğu gibi normal seyrindeki bir kedide de hormonal dengesizlik oluşabilir. Bir hayvanın hormonlarının iyi çalışıp çalışmadığını anlamak için birçok test yapmak gerekiyor.
*Tiroit hormonunun etkisi . Aynen insanlarda olduğu gibi, hayvanlarda da tiroit bezinin normalinden fazla ya da az çalışması obeziteye neden olabiliyor.
Ne yapmalıyız?
*Kedimizi günlük 2 ila 4 küçük öğünler halinde beslemeliyiz. Birçok hayvan sahibi normal porsiyonun üzerinde mama vermeyi daha uygun bulurlar. Bir kedinin öğünü, bir insanın öğününün yaklaşık 1/25’i oranında olmalıdır
*Kediler, çoğu memeliden farklı olarak karbonhidratları sindiren enzim olarak adlandırılan ve tükrükten salgılanan Amilaz enzimine sahip değillerdir. İnsanlar ve köpeklerde karbonhidratlar ağızda sindirilmeye başlandığı halde kedilerde bu böyle değildir. Kediler insanlar ya da köpeklerden daha düşük ölçülebilir amilaz aktivitesine sahiptirler. Kediler karbonhitrat tüketicisi olarak yaratılmamışlardır.
*Bazı kalitesi düşük kuru mamalar un ve şekeri çok yüksek miktarlarda içerirler. Kilo alımında en etkili olan da yine yağ, karbonhidrat ve şekerlerdir.Bu yüzden içeriğinin ne olduğunu çok iyi bildiğimiz, sindirilebilirliği ve yararlanımı yüksek olan veteriner diyetlerini tercih etmeliyiz.
*Aldığınız mama sadece tokluk hissi vermemeli aynı zamanda yararlanılabilir olmalıdır.İçeriği sadece nişasta,yağ ve tatlandırıcılarla ,gıda boyalarıyla dolu bir mamanın ne size ne de sevimli dostunuza bir yararı vardır. Satın alınan kuru kedi mamalarının birçoğu özellikle market mamaları ve açıkta satılanlar gıda boyalarıyla ,un şeker ve koruyucu katkı maddeleriyle gerçek bir etmiş gibi pazarlanırlar. Aslında bir çoğunun içinde yararlanılabilir bir protein kaynağı yoktur. Bu şekilde beslenme ile sağlık problemlerine ayıracağınız bütçeyi biraz arttırmanız gerekebilir.
*İdeal bir kedi dieti yüksek protein içermelidir. Kediler büyük karbonhidrat yükünü kontrol altında tutamazlar. Karbonhidrattan zengin bir öğün sonrasında kedinin kan glukoz (şeker) seviyesi normalden çok uzun süre çok yüksek seviyede kalır. Bu şeker hastalığı için risk oluşturabilir.Bu risk aynı şekilde köpekler için de geçerlidir.
*Hepimiz , evcil olmayan kedilerin fare ve kuşları bir gıda kaynağı olarak gördüklerini ve onları yakalamak için nasıl can attıklarını biliriz. Avlanma içgüdüsel bir davranıştır ve vahşi doğadan günümüze aktarılmış bir mirastır. Avlanma karnivorlar (etçiller) için beslenmenin doğal halidir, fare ve kuşlar vahşi bir kedi için mükemmel bir diyettir. Evcil kediler için aynı şeyleri söylemek imkansızdır çünkü avlanarak bir çok hastalığa da davetiye çıkartılmış olunur.
Obezite tehlikeli mi?
Hem de çok. Obezitenin sebep olduğu bir çok ciddi hastalık vardır;
- *Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
- *Hepatic lipidosis (karaciğer hastalığı)
- *Artrit,kalça çıkığı,omurlarda disk problemleri (fıtık)
- Ligament yırtılmaları gibi hareketlerde güçlük yaratabilecek diğer iskelet problemleri
- İdrar yolları hastalıkları (sistit)
- Solunum güçlüğü (akciğer hastalıkları)
- Kalp yetmezliği
- Böbrek hastalıkları
- Anestezi riskinde artış
- Ameliyat komplikasyonları riskinde artış
- Kabızlık ,aşırı gaz ve pankreas hastalıklarını içeren sindirim sistemi problemleri
- Sıcaklığa karşı hassasiyet
- Deri hastalıkları,Tüy problemleri
- Enfeksiyonlara karşı direncin azalması(Özellikle viral hastalıklara)
- Egzersize karşı hassasiyet (egzersiz intoleransı)
- Ağrı nedeniyle hassasiyet ve sinirlilik hali, huzursuzluk
*Aşırı kilo, vücudun ihtiyacından daha fazla kalorinin alınması sonucu oluşur. Eğer kediniz kısırlaştırılmış ise daha az kalori harcayacaktır. Aksi halde verilen fazla kalori vücutta yağ olarak depolanacaktır.
*Kedinize verdiğiniz mamanın miktarına dikkat edin. Unutmayın ki birkaç kiloluk bir kedinin az miktarda ve belirli gramajda mamaya ihtiyacı bulunmaktadır. Ona sevginizi göstermek için ödül yiyecekleri ve ekstra yemek vermek yerine, vaktinizi onunla harcayın ve oyunlar oynayın ona ilgisini çekecek oyuncaklar alın.
Fazla Kiloların verilmesi?
*Eğer kedi aşırı kiloluysa yani standartların bir hayli üzerindeyse mutlaka onu veteriner Hekiminize muayeneye götürün. Aşırı kilonun altında yatan sebep bir rahatsızlığa bağlı olabilir ve bilinçsizce uygulanacak diet ve hızlı kilo verme onun sağlığını tehlikeye sokabilir. Gıdası kesilen obez kediler karaciğer yağlanması (Fatty Liver Syndrome) ile karşı karşıya kalırlar ve bu hastalık ölümcül olabilir… Kilo verme kademeli olmalıdır ve sağlıklı bir diyet ile bol egzersizden oluşmalıdır.
*Çoğu kedi ileri derecede obez değildir. Fazla kiloların sebebi genellikle düzensiz beslenme ve hareket eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aşağıdaki küçük ipuçları onun olması gerektiği kiloya ve kaliteli yaşam standartlarına kavuşmasını sağlayacaktır.
*Sadece veteriner kliniklerinde satılan kaliteli yemlerden kullanın. Ucuz mamaların içeriği kaliteli değildir ve fazla miktarda katkı içerir. Dolayısıyla biyo yararlığı yüksek değildir, kediniz mamanın çoğunu sindiremeden dışkı olarak atacaktır.
*Mamayı belirli öğünler halinde verin. Mama paketinin üzerindeki ölçülere uyun ve günde 2-3 öğün olarak paylaştırın. Asla ölçüyü aşmayın.
*Obez kedinizi yaş mama ile besleyebilirsiniz. Genellikle kuru mamada daha fazla karbonhidrat bulunmakta ve içeriğinde yeterli derecede su bulunmamaktadır. Yaş mamalar, kedinizin daha çabuk doymasını sağlar ve vücut tarafından daha rahat kullanılır. Kuru mama verdiğinizde de bol ve taze su vermeyi ihmal etmemelisiniz. Yaş mama kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli husus kedinizin ağız ve diş sağlığıdır.Yaş mama hızla tartara neden olabilir!
*En azında normal kilosuna dönene kadar ödül yiyeceklerinden sakının.
*Onunla değişik oyunlar oynayın. Unutmayın ki onun doğasında avlanmak, alan koruma, kışın sıcak ve yazın serin kalabilme, eş bulma ve üreme vardır. Onlar için hareketli ve otomatik oyuncaklar edinin. Onu kovalayın ve onun da sizi kovalamasına izin verin. Kedinize bir kedi ağacı alıp oyuncaklarını üzerine asın ve ilgilenmesi sağlayın. Ağacın üst noktasına biraz çim ve kediotu (catnip) koyun ve hareket edip oraya ulaşması için teşvik edin.
Verilen kiloların korunması?
*Kedinizin fazla kilolarını verdiğinde ve zorlanmadan hareket etmeğe başladığında sakın rehavete kapılmayın ve uyguladığınız programı devam ettirin. Fazla mama vermeyin. Kedinizi hareket etmeye teşvik edin. Unutmayın ki sizin bilinçli davranmanız onun ömrünü ve hayat kalitesini artıracaktır.