İri, yuvarlak uçlu, dik ve yarasa benzeri kulakları ile güçlü, küçük bir Bulldog’dur. Kare düz kafası İngiliz Bulldog kadar iri ve gösterişli değildir. Alın yuvarlaktır. Omuz yüksekliği köpeğin genel yapısı dengeli olduğu sürece önemli değildir. Omuz yüksekliği genelde omuzdan kuyruğa kadar olan uzunlukla aynıdır. Omuz kısmı kuyruk kısmına göre daha geniştir. Yumuşak, kısa ve bakımı kolay kürkü kaplan desenli, sarı, beyaz ve bu renklerin kombinasyonunda olabilir. Derisi dokununca hoş bir his verecek şekilde yumuşak ve gevşektir. Çıkık iri gözleri koyu renklidir ve dişler alt çene üst çenenin üzerine gelecek şekilde kapanır. Kuyruk ya düz ya da tirbüşonvari kıvrıktır.
Karakter
Fransız Bulldog iyi huylu ve bakımı kolay bir arkadaştır. Oyuncu ve şirin olmasının yanı sıra apartman hayatı için iyi bir bekçidir. Farelerin de acımasız avcısıdır. Tek bir kişi ile bağ kurar. Tek başına bırakılmaması gereken duygusal bir ırktır. Rahatsız edildiklerinde savunmaya geçebilir. Genelde sahiplerini paylaşmak istemediklerinden diğer köpeklerden pek hoşlanmaz, ancak birlikte büyütülürlerse diğer ev hayvanları ile arası iyidir. Yabancılara karşı mesafelidir. Sadece yeterince olgun çocuklara tavsiye edilir. Özellikle yaşlılarla araları iyidir. Irk salyalı olabilir.
Yaşam Ortamı
Fransız Bulldog’lar iklim aşırılıklarına karşı duyarlıdır. Aşırı ısı bu köpekte kalp krizine neden olabilir. Bu nedenle serin iklimleri tercih ederler. Apartman hayatı için uygundur.
Egzersiz İhtiyacı
Bu basık burunlu köpekler sıcak havada fazla egzersiz yaptırılmamalıdır. Zaten fazla egzersize gereksinim duymaz.
Bakımı
Çok az tüy bakımı yeterlidir. Düzenli fırçalama tüylerin sağlıklı ve temiz görünmesine yardımcı olacaktır.
Kökeni
Fransız Bulldog, İngiliz Bulldog’un minyatür versiyonu olarak İngiltere’de üretildi. 1860’larda Fransız köpek yetiştiricileri bu küçük köpeklerin bazılarını Fransa’ya ithal edip onları Fransız Terrieri ile çaprazladı. Fransız yürüyüş severler arasında bu köpekler çok tutunca Fransız Bulldog ismi kabul edildi. Showlar için ırk İngiltere’ye geri getirildiğinde İngilizler bulldog’un kendi kültürlerine ait bir sembol olduğunu öne sürerek büyük tepki göstermişlerdi.
