Evlerinde kedi veya köpekle büyüyen çocukların sıradan allerjik reaksiyonlar gösterme riski bazılarında % 50 lere varan oranlarda düşük oluyor. Bu şaşırtıcı bulgu yüzlerce çocuğun doğumlarından 7 yaş civarına gelene kadar yapılan araştırmaların neticesi olarak ortaya çıktı.
Medical College of Georgia Allerji ve Bağışıklık bölümü şefi ve aynı zamanda bu araştırmanın lideri Dr. Dennis R. Ownby’ nin dediğine göre köpek ve kedilerle iç içe büyüyen çocukların artmış bir risk gurubunda olup olmadıklarını görebilmek için okulun elindeki tüm veriler taranmış ve bunun hiç de sanıldığı gibi olmadığı, hatta tam tersi kanıtların çıktığı belirlenerek 28 Ağustos tarihli Journal of the American Medical Associaton’ da yayınlanmış.
Allerjistler nesillerden beri evde kedi ve köpeklerin zararlı olduğu, bu tür şeylere uzun süreli maruz kalınca allerji riskini arttırdığı bilgisiyle eğitildiler.
Doktorlar Detroid bölgesinden 747 tane sağlıklı bebeği doğumlarından 7 yaşına kadar izlediler. Bu bebeklerin 184 tanesi evlerinde bir ila iki köpek veya kediyle beraber yaşıyordu. Geri kalan 220 tanesi ise hayvanlarla hiç bir irtibatta bulunmuyorlardı. Bu izlenimlerin sonucu ortaya çıkan çarpıcı netice evlerinde hayvanlarla beraber yaşayan çocukların sıradan allerjilere karşı diğerlerine oranla daha az risk taşıdığı oldu.
Ayrıca bebeklikten hayvanlarla birlikte olan çocukların çok azında kolay irrite olan üst solunum yolları ve hiper reaksiyon gözlenmiştir. Solunum yollarında ki bu reaksiyon methacholine adlı bir kimyasal stimülandan kaynaklanmaktadır ve bu ileride astım hastalığına risk faktörü teşkil etmektedir.
İkiden fazla kedi veya köpekle büyüyen çocukların % 45 daha az hiper reaksiyon gösterdikleri, hatta bu oranların % 24.1 den % 15.8 e vardığı belirlenmiştir. Erkek çocuklar da ise hayvansız ortamda % 25.5 den bol hayvanlı ortamlarda % 5.1 oranlarına düştüğü tesbit edildi. Araştırma esnasında çocukların % 7sinde astım ortaya çıkmıştır.
“Bu başlangıçta bizim tahmin ettiğimizin tam tersi bir netice oldu ve bence çok manidar” diyen Dr. Ownby ” yıllarca allerjistlerin inançlarının ve bunların doğrultusunda hareket eden ebeveynin hatalı olduğunu gösteriyor” diye açıkladı.
Bebekler 1987 ila 1989 arası doğmuş, orta batının sağlık organizasyonlarına üye orta sınıf beyaz ailelerin çocuklarıydı. Dr. Ownby araştırmalarına Detroid’de Henry Ford hastahanesinin üst düzeyde bir elemanı iken Milli Sağlık Enstitüsü’nün verdiği fonla başladı.
Hayvanlı ortamlarda denek kız ve oğlan çocuklarda, sıradan ev içi (toz, mite’lar, kedi ve köpek gibi) veya (ot, çimen ve havada bulunan mantarlar gibi) açıkta bulunan allerjenlere maruz kalanlara oranla daha az pozitif cilt testleri sonuçları çıktı. Bu oranda ki azlık teste dahil edilen daha büyük kardeşler, astımlı veya sigara tiryakisi ebeveyn gibi risk faktörünü arttırıcı eylemlere rağmen başarıyla devam etti.
Örneğin, evlerinde kedisiz veya köpeksiz çocuklar kedilere % 15.5 oranında, evlerinde bir kedi veya köpek olanlar % 11.6, iki veya daha fazla evcil hayvanla yaşayanlarsa % 7.7 oranında allerjik reaksiyonlar gösterdiler.
Benzer oranda bulgular köpek allerjisine positiv reaksiyon gösteren çocuklarda da bulundu. Sırasıyla % oranı 8.6 dan 3.5 e ve 2.6 ya indi. Aynı deney atopi için de geçerli oldu ve kedi, köpek ve ot gibi sıradan allerjilerin positif cilt testi sonuçları, hayvansız ortamda gelişen çocuklardan, % 33.6 dan iki veya daha fazla hayvanla gelişenlerde % 15.4 lere düştü. Buradaki tek istisna tek kedi veya köpekle büyüyenlerde % 33.6 dan % 34.3 e varan bir allerji artışı oldu.
Dr. Ownby’nin Amerika ve diğer ülkelerde yaptığı bazı retrospektif araştırmadan çıkan ilk sonuç, hayvanlı bir ortamda yaşamaya maruz kalmanın çocuklarda allerji riskini azalttığına dair kanıt taşıyan bulgular oldu.
Örneğin güney Almanya ve İsviçre’de yapılan araştırmaların neticesinde şehirli çocukların çiftçi ailelerin çocuklarına göre daha yüksek oranlarda allerji riski taşıdıkları belirlendi. Bu araştırmaların temel nedeni allerjik risk altındaki çocukları erken yaşlarından itibaren takip ederek, onların nelere maruz kaldıklarını görüp bu verileri gelecekte risk altında olan çocukların çevresel koşullarını değiştirerek korumaya yönelik olmasıdır.
Araştırmacılar kedi ve köpeklerle beraber olan çocukların daha düşük allerji riski taşıdıklarını düşünüyorlar. Çünkü bu çocuklar bebekliklerinden beri yüksek miktarda kedi ve köpeklerin ağzında bulunan gram-negatif bakterilerinin kimyasal değişim sonucu dönüşmüş oldukları endotoxinlere maruz kalıyorlar. Endotoxinlerin vücudun bağışıklık sistemini, kişileri daha az allerjik bünyeli yapmaya yönelik bir değişime uğrattığı düşünülüyor.
Ani allerjik reaksiyonlar, allerjik tepki verdiren bir tür antikor olan immunoglobin E nin, bir çeşit akyuvar hücresi olan mast cell’lerle birleşmesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu birleşmenin gerekliliği de şu nedenlerden ötürü oluyor: Antikorlar allerjenleri tanıyorlar ama mast hücreleri histaminleri ve allerjik semptomları ortaya çıkaran diğer kimyasalları salgılıyorlar ki bu da en hızlı tip bağışıklık tepkisi oluyor. Bunun neticesi de anında şişme, kızarma ve kaşınma şeklinde kendini gösteriyor.
Bağışıklık sisteminin içinde farklı dengeler olduğundan, sistemin değişik taraflarını kullanarak allerjik hassasiyet derecesini daha alt seviyelerde tutmak mümkün oluyor. Dr. Ownby’nin dediğine göre erken yaşlarda başlıyan endotoxin bombardımanı bağışıklık sisteminin bu farklı dengelerinden yararlandırarak allerji riskini oldukça düşürüyor.
Belki de bu kadar çok allerjik bünyeli ve astım hastası çocuğun olması aşırı temiz bir yaşam sürmemizden kaynaklanıyordur, diyen Dr. Ownby soruyor: “Bir çocuk kedi veya köpekle oynarsa ne olur. Hayvan onu yalar. Diliyle bir sürü gram-negatif bakterisini ona iletir ve bu da çocuğun bağışıklık sisteminin tepkisini değiştirerek onu allerjilere karşı korur”.
Araştırmada kız ve oğlan çocukların tepkilerindeki belirlenen farklılığın nedenleri ise henüz bilinmiyor. D. Ownby’nin dediğine göre uzun zamandan beri ergenlik çağı öncesi erkek çocukların kızlara oranla iki kat daha fazla allerji ve astım riski taşıdığı anlaşılmıştır. “Elimizdeki verilere göre hayvanlarla içiçe olmanın etkisi en fazla ilerde allerjik bünyeli olma riski olanlarda görülecektir”. Genç erginlik çağına geldiklerinde kadınlarda erkeklere oranla daha fazla astım hastalığı vardır. Nedeni şimdiye kadar hiç bir geçerli teoriyle açıklanamamış olmasına rağmen, bunun ergenlik çağında olan hormon değişimlerinden kaynaklandığı sanılmaktadır.