Kedilerimin ilk aşılarını yaptırırken, baldır arkasına yapılan aşılar sonucunda her seferinde şişlikler oluştu. Önceki yazımda bahsetmiştim, uyarmama rağmen veteriner hekimimiz alkol kullanmadı ve “Tüm hayvanlara böyle aşı yapıyoruz, bir şey olmaz” gibi bir yorum yaptı. Bir süre sonra baldır arkalarındaki şişlik sertleşerek yarım santim kalınlığında, bir parmak uzunluğunda bir deri lezyonuna dönüştü. Tabii bir bacak böyle reaksiyon verince, ikinci bacağa yapmaya devam ettik. O bacakta da sert yumrular oluştu. Bu yumruları fark eden kedilerim hırsla bunları yalayıp ısırarak kanattılar ve yara yaptılar. Özellikle o sırada 6 aylık olan dişi kedim Maviş bacaklarının arkasındaki tüyleri tamamen yoldu çıplak bıraktı ve sert yumruları aylar boyunca kemirdi.
Aşıların kansere yol açması
Aşı sonrası oluşan, bazen de birkaç ay sonra ortaya çıkan bu yumrulara “Fibrosarkom” deniyor. Yapılan bir araştırma makalesinde yazdığı üzere aşılar içindeki aşıyı tetikleyici alüminyum içerikli adjuvan maddelerin aşı yerinde birikimi sonucu iyi huylu ya da köyü huylu tümör oluşturabiliyor. Bu birikim sonucu oluşan fibrosarkomlar eğer kötü huylu ise vücuda yayılarak kansere yol açabiliyor. Bu hayvanlar için de en fazla 3 senelik ömür biçiyorlar.
Kedilerde bazı raporlar 10.000’de bir tümör oluşumu olabilir diye belirtirken, bazıları bunun daha sık olabileceğini ifade ediyor. Kedilerimin en son aşıları üzerinden 12 ay geçti ve ancak 3 aydır Maviş bacak arkasındaki sert yumruları kemirmeyi bıraktı ve tüyleri geri çıktı. Kontrol edince nerdeyse 8 ay duran bu yumruların tamamen olmasa da azaldığını gördüm. Umarım bu ciddi bir şekle dönüşmez. Bundan sonra aşısız sağlıklı bir yaşam sürecekler.
Kanser oluşumunu hafifletmek için veteriner hekimlerin çoğu sırt kürek kemikleri arasına iğne yapmak yerine çoğu zaman arka bacak arkasına aşı yapmayı tercih ediyor. Böylece olası bir kötü huylu tümör oluştuğunda bacağın kesilmesi daha kolay oluyor…
Kaynak: Milliyet