Kedilerde Göz Problemleri

minik-kediKedilerde göz problemleri köpeklere göre daha az görülür. Bu kısmen kedilerin yüzyıllar boyudur yaygın olarak anatomik değişikliklere uğramamasından kaynaklanıyor olabilir. Birçok kedi en iyi özellikleri koruyan ve istenmeyenleri elimine eden doğal seleksiyonun sonucudur. En yaygın olarak gözkapaklarını ve konjunktivayı (göz kapaklarının iç yüzeyini saran ince zar) etkileyen durumlara, ve kavgalar ve kazalar sonucu oluşan travmatik yaralanmalara rastlanır. Koruma refleksi iyi gelişmiş olduğundan ve göz çukuru göz küresini iyi koruduğundan diğer yaralanmalar seyrek görülür.

Kedi Gözünün Anatomisi

Kedi gözünün farklı özelliklerinden biri niktitan zarının (gözü temiz tutmaya yarayan ve gözü yanlardan kapatan ince zar) hareketliliği ve büyüklüğüdür. Göz küresinin derin bir ön bölümü vardır ve göz çukuru ve çevre dokular tarafından iyi korunur. Göz hareketleri kısıtlıdır ve başın hareketi daha önemlidir. Göz açıp kapama hareketi de seyrektir ve niktitan zarının hareketi korneanın (saydam tabaka) temizliğinde, gözyaşının dağılımında ve korumada daha önemlidir. İris’in renkleri değişir, sarı ve yeşil en sık görülen renklerdir. Aynı kedinin gözlerinde farklı renklere de rastlanır (Van kedisi), genel kombinasyon bir gözde mavi diğerinde sarı veya yeşildir. Lens büyüktür ve uyum derecesi sınırlıdır.

Derinlik, göz bebeği hareketleri ve göz bebeğinin en küçük boyuta indirilmesiyle kontrol edilir. Bir av hayvanı olarak iyi ve doğru görme kediler için önemlidir. Buna göz kürelerinin öne doğru bir yapıda olması ve büyüklüğü de yardımcıdır. Büyük kornea (göz küresinin en dış saydam tabakası), göz bebeğinin geniş diletasyon yeteneği, büyük lens ve iyi adapte olmuş lukidum zar tabakası gündüz ve gece görmenin mükemmelliğini pekiştirir.

Kedilerde Göz Akıntıları :

Sulu göz akıntısı birçok kedi sahibinin ortak sıkıntısıdır. Çok fazla gözyaşı hayvanın yüzüne akar ve zamanla kronik olarak neme maruz kalmaya, derinin tahriş olmasına, enfeksiyona ve kokuya sebep olur. Tüyler, gözyaşı pikmentlerinden dolayı kızıl kahve renge dönüşür, özellikle beyaz tüylülerde bu daha belirgindir. Bu fazla gözyaşı akıntısının medikal adı ‘epiphora’dır ve çözülmesi zor bir problemdir.

Kedilerde Epiphora’nın iki sebebi vardır:

a)Gözün Tahriş Edilmesi ve

b)Normal Gözyaşı Mekanizmasının Bozulması.

a) Gözün Tahriş Edilmesi (Irritasyonu)

Gözün tahriş edilmeye karşı doğal tepkilerinden bir tanesi daha çok göz yaşı üretmektir. Bu gözün yüzeyine bulaşmış olabilecek tahriş edici maddelerin temizlenmesine yardımcı olur. Eğer aşırı akıntıyla birlikte gözleri kaşıma veya kısma varsa, veya akıntı aniden başladıysa bu göz ağrısının bir belirtisi olarak değerlendirilmeli ve en kısa zamanda olay Veteriner Hekime bildirilmelidir.

Buna eşlik edebilecek bir görme kaybı düşünülerek durum acil olarak değerlendirilmelidir. Baş etmesi zor olan genelde daha kronik vakalardır. Gözler, viral konjunktivitten (muhtemelen kedilerde fazla gözyaşı akıntısının en sık rastlanan sebebidir), glakoma (göz içinde göz basıncında ağrılı artış) kadar değişik sebeplerden, veya sıklıkla rastlanan gözkapağı hatalarından dolayı kronik olarak tahriş edilebilir.

Konjunktivitten (konjunktivanın yangısı) kaynaklanan akıntılara değişik olaylar sebep olabilir

* Mekanik sebepler : Yabancı cisimler, yaralanma, toz veya entropiumdan (göz kapaklarının içe dönmesi) kaynaklanan tahrişler.

* Allerjiler : Sebze proteinlerine karşı olabilir.

* Kimyasal : Sabun, deterjan, ilaç, insektisit spreyler, asit ve alkali yanıklar

* Bazı enfeksiyonlar : Gözde çeşitli bakteriler tespit edilmiştir. Genelde viral enfeksiyonlarla birlikte de konjunktivit ve buna bağlı gözyaşı akıntısı görülür.

Belirtiler :

kedilerde-goz-akintisiKonjunktivitin ilk belirtisi gözyaşı akıntısıdır. Konjunktivalar kızarık ve şiş olur. İlk başta saydam olan akıntı sonraları irinli olabilir. Allerjik konjunktivitte bol gözyaşı akıntısı vardır, konjunktivalar kırmızı ve şiştir daha ileri vakalarda kornea (gözün en üst saydam tabakası) da işin içine katılabilir ve kerato-konjunktivit oluşabilir.

Bakterilerin sebep olduğu konjunktivit bütün yaşlardaki kedilerde görülebilir. Kedinin başka bir yerinde herhangi bir hastalık olmadan gözlerde belirgin bir iltihaplı akıntı vardır. Viral hastalıklarla birlikte görülen konjunktivit ise genelde 4 haftalık ile 6 aylık arası yaşlardaki kedilerde görülür. Gözyaşı akıntısı ile birlikte kedinin genel durumu da bozuktur. Akıntı ilk başlarda saydam iken daha sonraları irinli olabilir.

Göz akıntıları hafife alınmamalıdır. Özellikle israrla devam eden veya aniden ortaya çıkan şiddetli akıntılarda mutlaka Veteriner Hekime danışılmalıdır. Hafif, sulu akıntılarda gözler temiz steril su ile silinebilir.

b)Gözyaşı Mekanizmasının Bozulması

Normal Gözyaşı Akıntısı : Ağrılı bir durumun söz konusu olmadığından emin olduktan sonra gözyaşını akıtan kanalları değerlendirebiliriz. Göz kapaklarının iç köşe kısmınada bulunan gözyaşı akıtma delikleri (punkta) carinculi denilen geçitlere, oradan da gözyaşı keselerine açılır. Gözyaşı keseleri de gözyaşını burun boşluğuna ve boğaza akıtan nasolakrimal kanala açılır (Bu yüzden ağladığımızda burnumuz akar ve gözyaşımızı tadarız).

Bu akıtma sisteminde sık rastlanan problemlerden biri, özellikle göz çukuru alçak olan ırklarda, gözkapağı boşluğunda yeterince yer olmadığı için gözyaşlarının punktaya ulaşmadan gözün köşesinden dışarı akmasıdır. Bu durum düzeltilemez, tek yapılacak hayvanın yüzünü sürekli temizlemektir.

Başka bir durumda da gözkapakları içeri dönük olabilir. Bu punctayı bloke eder ve drenajı önler. Diğer bir problem ise uzun tüylülerde tüylerin sünger görevi yaparak gözyaşlarını gözden deriye çekmesidir.Bu tüyler sürekli kısa tutulmaya çalışılabilir. Eski enfeksiyonlar veya yaralar da gözyaşı kanalında iz oluşturarak kapanmasına sebep olabilir. Bazen kanala tuzlu su püskürtmek kanalın açılmasını sağlayabilir. Bazan da punkta doğmasal olarak kapalı olabilir, operasyonla açılabilir.

Kornea Ülserleri ve Aşınmaları

Veteriner Hekimlerin hasta sahiplerine anlatması gereken klasik göz problemlerinden bir tanesi de Kırmızı göz dür. Kırmızı göz ağrılı veya ağrısız olabilir, fakat hayvan gözlerini kısarken veya ovarken görülebilir. Normalde pembe renkte olan konjunktiva parlak kırmızı renge döner ve hatta şişip gözün dışına taşar (Bu duruma chemosis denir). Kısacası gözün aniden zedelendiği ve veteriner hekim kontrolü gerektiği kesindir.

Korneada Aşınma

Akut olarak oluşan kırmızı ve ağrılı gözlerin birçok sebebi olabilir ve en sık rastlanan sebep ise gözün yüzeyinde oluşan yara veya çiziktir. Gözün en dış saydam tabakasına ‘kornea’ denir ve en dışdaki tabaka olduğu için çiziklere ve yırtıklara eğilimlidir.

Korneal zedelenmenin en sık rastlanan sebepleri :

*Bitkiler, dikenler ve çalılarla kaba temas

*Diğer bir hayvanın yaptığı çizikler (kedi tırmık yarası çabuk kapanıp enfeksiyonu gözde bıraktığı için özellikle ciddi sonuçlar doğurabilir)

*Kendi kendini yaralama (ağrılı bir kulağı veya başka bir problemden dolayı gözü kaşırken yanlışlıkla olabilecek çizikler)

*Kimyasal irritasyon (göze sabun, sampuan kaçırılması)

*Yabancı cisim yaralanması (bir bitki parçası göze girip korneayı çizebilir)

*Viral hastalık (FVR)

Ülser veya aşınmanın varlığından emin olmak için özel bir floresan boyası kullanılır. Normalde su kolayca korneanın üzerinden akar (arabanın ön camından yağmur sularının aktığı gibi). Eğer kornea hasar görmüşse boya hasarlı bölgede takılır kalır ve floresan lambası ile bakıldığında parlak yeşil renk verir.

Tedavi : 

kedilerde-kornea-zedelenmesiSıradan kornea ülserleri ve aşınmalari çabuk iyileşir. Hasarlı kornealar enfekte olma riski taşıdığı için (hatta irinli akıntı ile kendini belli edeceği gibi halehazırda enfekte bile olabilir), bölgesel antibiyotik uygulaması gereklidir ve ideal olarak günde dört defa ilaç uygulanmalıdır. Hasta sahipleri genelde dört uygulamada zorluk çekdiği için uygulamayı iki veya üçe indiriyoruz fakat gözün tam sterlizasyonu için dört uygulama gereklidir. Göz damlası veya göz pomadı kullanılabilir.

Tedavinin ikinci bölümü ise ağrıyı ortadan kaldırmaktır. Göz bebeğinin daralma özelliğini paraliz eden bir damla uygulanabilir (ülserli gözde göz bebeğinin daralıp açılması ağrının en büyük sebebidir.). böyle bir ilaçlama yapıldığında göz bebeği genişler ve hayvanlar tedavi boyunca parlak günışığından rahatsız olabilirler, ilacın tadından dolayı kedinin ağzında köpürme de olabilir bu da normal bir tepkidir. Tedavi süresince kedinin gözüne zarar vermemesi için yakalık takılabilir.

Bir hafta sonra kontrol

Tedavinin birinci haftasında göz tekrar kontrol edilmelidir. Çoğu ülserler bir haftada iyileşir ama bazıları bir hafta tedavi daha isteyebilir. Eğer göz iki haftada iyileşmezse durumu incelemek için özel prosedürler gerekebilir. Eğer ülserle beraber görülen yangı gözün daha diplerine doğru ilerlerse durum daha da ciddileşir; haftalık kontrollerin atlamaması çok önemlidir. İyileşme sürecinde herhangi bir sorunuz ya da aniden gelişen bir problem olursa beklemeden Veteriner Hekime danışmakta fayda vardır.

Bazı Özel Ülser Durumları

İndolent Ülser : Bazı ülserler kenarında bir çıkıntı oluşturur . Ülser alt taraftan iyileşirken oluşan bu çıkıntı kapanmayabilir. Bu çıkıntıyı ortadan kaldırmak için birçok teknik uygulanabilir: çıkıntı silinip aşındırılabilir, özel bazı damlalar kullanılabilir, hatta operasyon uygulanabilir.

Dezmetrosel : Dezemet zarı korneayı altındaki göz sıvısından ayıran ince bir zardır. Dezmetrosel de o zara kadar bütün korneayı kaplayan ülser çeşididir. Böyle bir gözde zarda yırtılma tehlikesi olabilir ve özel tedbirler alınmalıdır. Operasyon gerekebilir. Gözleri dışarı doğru çıkık ırklarda (Himalayan gibi ) görülme olasılığı daha fazladır.

Herpesvirüs Ülseri : Kedilerin viral solunumyolu hastalığı (FVR) ile birlikte görülür. Çok küçük yavrularda (2-4 haftalık) enfeksiyon yeni doğanın göz iltihabı şeklindedir, 4 haftalık ile 6 aylık arası yavrularda akut konjunktivit ile birlikte görülür. Daha büyük kedilerde dokulararası keratit şeklindedir. Gözyaşı akıntısı, yüzeysel damarlaşmalar ve özel noktalı ülser şeklinde görülebilir. İyileşirken damarlaşmaların izleri soluk bir şekilde kalabilir.

GLAKOM (Göz Tansiyonu) :

Glakom ‘görme kaybı ile birlikte göz içi basıncında artış’ olarak tanımlanır. Hastalık birçok durumda, özellikle göz içi basıncının iyice yükseldiği durumlarda, genelde ağrılıdır.

Belirtileri :

Gözde kızarıklık, bulutlanma, gözyaşı akıntısı, görme kaybı, gözküresinde büyüme, normal dışı sinirlilik, düşkünlük ve iştah kaybı olarak sayılabilir.

Gözdeki sıvının normal fizyolojisinde sıvı göz bebeğinin arkasında yapılır, göz bebeğinden geçer ve cornea ve irisin arasındaki boşluktan dışarı çıkar. Sıvının gözden sistemli bir şekilde dışarı akamadığı durumlarda gözdeki basınç artar. Olay mutfakdaki lavabo tıkanmasına benzer, eğer herhangi bir tıkanıklık yoksa su akar gider fakat önü bir engel ile tıkanırsa ve su akmaya devam ederse lavabo dolar ve taşar. Bazı hastalarda primer glakom vardır birlikte görülen başka bir hastalık yoktur, genelde kökeni kalıtsaldır, kedilerde pek rastlanmaz. Sekonder olarak görülen glakomun sebepleri arasında yangı, travma ve tümörler sayılabilir. Bütün bu sebepler sıvının gözden drenajını engelleyebilir.

Glakom acil bir durumdur ve hemen tedavi edilmesi gerekir. Eğer basınç birkaç saat bile yüksek kalırsa kalıcı görme kaybına sebep olur. Hastalığın tedavisi zordur fakat hastanın hala görüp görmediğine ve finansal olanaklarına göre v.s. değişik tedavi seçenekleri olabilir. Bu seçenekler ilaç ve damla tedavisi, sıvı üretimini azaltmak için lazer tedavisi, sıvı üreten yapının dondurulması için krio-operasyonu, lens çıkığı ile birlikte görülürse lendektomi uygulanması veya görmeyen, ağrılı gözün çıkarılması şeklinde değişebilir. Bu tedavi yöntemleri oftalmik inceleme sonucunda değerlendirilir ve gözün durumuna göre karar verilir.

KATARAKT :

kedilerde-goz-problemleri-01Gözün lensi bir odaklama cihazıdır. Tamamen şeffaftır ve göz bebeğinin içerisinde asılı vaziyettedir. Lensin görüntüyü gözün arkasındaki retina tabakasına odaklamasına ‘akomodasyon’ denir. Bir kedi lensinin odaklama gücü en iyi durumunda bile insan lensinin ancak yarısı kadardır( fakat kedilerin ve köpeklerin koku almadaki hassasiyetinin insanın 1000 katı olduğunu da unutmamak lazım.).

Tanım :

Kataraktlar gözün lens kısmındaki matlaşmalardır (veya bulutlanmalardır). Birçok insan hataya düşerek bulutlanmanın yüzeyde olduğunu düşünür (gözün üzerinde bir film tabakası olması), fakat gerçekte bulutlu lens kedinizin göz küresinin çok derinindedir.

Katarakt neden oluşur?

Bazı kataraktlar kalıtsaldır. Diğer katarakt sebepleri arasında : diabet(seker hastalığı), travma (göz yaralanmaları) ve göz iltihaplanmaları sayılabilir.Yaşlılığa bağlı katarakta kedilerde pek rastlanmaz, bazen ‘nuclear skleroz’ denilen ve yaşlanmaya bağlı olarak lens liflerinin artarak lense mat bir görüntü vermesi katarakt ile karıştırılır ama bu olayda lensin saydamlığında bir değişiklik yoktur .

Ayrıca diabete yani şeker hastalığına bağlı katarakt da köpeklere nazaran kedilerde daha az görülür. Perfore kornea (saydam tabaka) yaralanmalarından dolayı ön lens kapsülünün hasar görmesi kedilerde kataraktın en sık rastlanan sebebidir. Birçok katarakt körlüğe kadar gidebilir. Görmenin iyice azaldığı veya kaybolduğu kedinizin yürürken biryerlere çarpmasından, çok sevdiği oyuncaklarına ilgi göstermemesinden v.s. anlaşılabilir. Bazı katarakt türleri hastanın bütün hayatı boyunca ilerlemeden küçük kalabilir.

Kataraktlar nasıl tedavi edilir?

Tedavi operatiftir ve insanlardaki gibi lensin çıkarılmasını kapsar. Başarı gözün diğer kısımlarının normal olup olmamasına bağlıdır. Ayrıca operasyon öncesi ve sonrası bakım ve tedavi de çok önemlidir. Operasyona karar vermeden önce görme derecesi, kataraktın tek veya çift gözde olması, hayvanın sağlık durumu, huyu çok iyi değerlendirilmelidir.

Lens Çıkığı

Kedilerde seyrek değildir ve daha çok yaşlı kedilerde görülür. Bazen katarakt oluşumu ile birlikte görülür veya glakomu veya dejeneratif göz içi durumlarını takiben oluşabilir. Lens çıkığı her zaman öne doğrudur. Birçok vakada pek rahatsızlık görülmez ve gözün görünüşündeki değişiklikler ve optik keskinliğin kaybolması sahibinin dikkatini çekebilir. Gözün diğer kısımlarının normal olduğu tespit edildikten sonra standart tekniklerden biri uygulanarak lendektomi operasyonu yapılabilir.
Gözkapağı Problemleri :

Gözkapaklarının Temel Anatomisi ve Görevleri

Üst ve alt gözkapağının birçok fonksiyonu vardır : Korneayı (gözün saydam tabakasını) ve gözün kendisini kurumaktan, yaralanmalardan ve dıştan gelecek travmalardan korurlar. Gözyaşı tabakasını korneanın yüzeyine yayarlar. Gözkapağı açıklığının şekline ve büyüklüğüne karar verir ve ışığı dışarda tutarlar. Gözyaşlarını gözyaşı kanalına pompalarlar. Bu arada üçüncü gözkapağı da gözyaşının sulu kısmının yaklaşık %30 – %60 ını üretir.

Neonatal Problemler : Kedilerin gözleri doğduktan sonra yaklaşık 10-14. günlerde açılır. Eğer çok erken açılırsa gözyaşı üretimi henüz yoktur ve eğer üretim başlayana kadar günde 3-4 defa damla uygulanmazsa ‘kuru göz’ün (keratokonjonktivitis sicca) belirtileri görülmeye başlar.

Konjonktivitis Neonatorum : Doğumdan sonra kapalı olan göze bakteri veya virüs girmesiyle oluşur. Gözler zamanında açılamaz, yapışık ve akıntılıdır.Eğer göz Veteriner Hekim tarafından açılıp uygun şekilde tedavi edilmezse korneada yırtık ve gözün beyazında çizikler oluşur. Bunun sebebinin genelde herpes virüs olduğu yani kedilerin viral solunum yolu hastalığı ile birlikte görüldüğü düşünülmektedir.

Ablepharon (Göz kapağının bir kısmının olmaması) : Bu durum genelde üst gözkapağının dışa doğru olan kısmının olmaması şeklinde görülür. Gözyaşı normal olarak dağılamıyacağı ve bu alandaki tüyler sürekli korneaya sürtüneceği için şiddetli bir göz akıntısı, korneada çizikler ve damarlaşmalar görülür. Tedavi olarak tüyler kesilip antibiyotik uygulansa da genelde durumu düzeltmek için operasyon gereklidir.

Kirpik Anomalileri : Kirpik anomalileri gözü tahriş eden tüylerden dolayı göz yaralanmalarına sebep olan bir grup olaylar topluluğudur. ‘Trichiazis’ normal kirpiklerin göz küresini tahriş etmesidir. Genelde İran kedilerinde görülür. ‘Districhiasis’ kirpiklerin anormal bir pozisyonda çıkması sonucu oluşur. ‘Distichiasis’ de bir yerden birden fazla kirpik çıkmasıdır. ‘Ectopic cilia’ gözkapağının içinde kılkökü olmasıdır. Ağrılıdır. Bu tüylerden kurtulmak cerrahi müdahaleyi gerektirir. Bu durumlara kedilerde seyrek rastlanır.

kedilerde-goz-problemleri-02Lagoftalmoz : Fare göz’ demektir ve daha çok Iran ve Himalayan kedilerinde görülür. Lagoftalmozlu hayvanlarda göz kırpma mekanizkası bozulur ve sahipleri kedilerini yarı açık gözle uyurken farkedebilirler.

Böyle hastalar yıllar boyu herhangibir göz problemi göstermeyebildikleri için burun kısmına yakın olan korneada artan pikmentasyon başlayabilir. Göz düzgün şekilde kırpılmadığından yeterince gözyaşı dağılımı olmaması ülserasyon oluşturabilir. Eğer korneada bir problem oluştuğu erken dönemde farkedilirse ‘medial kantoplasti’ denilen bir operasyon uygulanabilir. Bu müdahalede gözkapağı çıkıntısı kısaltılır ve böylece göz kırpma ve gözyaşı dağılımı düzeltilir.

Entropion ve Ectropion : ‘Entropion’ (göz kapağının içe dönmesi) ve ‘ectropion’ (gözkapağının dışa dönmesi) gözküresine göre anormal gözkapağı pozisyonlarının sebep olduğu durumlardır. ‘Ectropion’a kedilerde seyrek rastlanır ve genelde göz kapağının veya çevredeki derinin yaralanması sonucu oluşur.

Eğer göz çukuruna göre göz küresi küçükse bu durum da ‘entropion’oluşturabilir. ‘Entropion’ genellikle korneanın aşınmasına ve/veya konjonktivanın zedelenmesine sebep olur. Bu durum ağrılıdır ve düzeltilmesi için operasyon gerekir. ‘Entropion’ genelde kalıtsaldır veya daha önce oluşmuş yaralanmalardan ya da operasyondan dolayı da oluşabilir.

Gözkapağı Tümörleri : Kedilerde squamoz hücre karsinoması ve melanoma en sık rastlanan gözkapağı tümörleridir. Bu tümörlerin kötü huylu olma olasılığı köpeklere göre daha yüksektir.
Gözkapağı Kanamaları: Bu yaranmalar hayvan sabitlenir sabitlenmez dikilmelidir. Gözkapağının anatomisini koruyan ve korneaya değip tahriş etmeyen özel dikişler atılır.

Blepharit (Gözkapağı Yangısı) : Gözkapaği yangısı blephait olarak da bilinir. Kedilerde çok rastlanır. Konjonktivit oluşturan spesifik hastalıklarla birlikte görülebileceği gibi lokal bir enfeksiyon sonucu yada beslenme hastalığı sonucu da oluşabilir. Blepharit gözkapaklarının hafif şiştiği ve kızardığı ulseratif olmayan basit tipte görülebildiği gibi iltihaplı akıntının gözkapaklarını sarımsı kabuklarla yapıştırdığı ulseratif tipte de olabilir. Ülseratif tipte, gözkapaklarının iltihaplanmasıyla birlikte salgı bezleri de iltihaplanabilir.

Salgı bezinin içeriği Veteriner Hekim tarafından boşaltılıp kültüre yollanabilir. Tedavi genelde ağızdan antibiyotik, göz kompresleri ve antibiyotikli göz damlaları uygulanması